Başlamak için en uygun zamanı beklersen, hiç başlamayabilirsin, şimdi başla! Şu anda bulunduğun yerden elindekilerle başla...
"Kalbinizi Unutmuşsunuz Bey Efendi Hanım Efendi, Kalbinizi!!!"
Unutkandır
insan. En çok da kendini unutur. İnsan yanını yitirir. Sık sık kalbini
düşürür göğsünden. Vicdanına temas etmeden geçirir bir ömrü. Gönlünün
gönlünü etmeden getirir yarını. Şehrin gürültüsünde, telaşların
yangınında, görsel kandırmaların kuytusunda, yüzüne serince değen,
senden hiç yüz çevirmeyen, boş söz ve yalan söylemeyen, unuttuğun
yanlarını hatırlayan, düşürdüğün kalbini yakana yeniden takan, çiçek
kokulu bir pencere önünde bekleyen, yağmur sonraları ikindilerde
sıcacık tebessümeyle koyup gelen bir dost içtenliğini...
...kim istemez?
Ateşli
politik cepheleşmelerde, ezici küresel gündemlerde unuttuğumuz nedir?
Gündelik telaşlarda, taraflılıklara indirgenen bakışlarda yitirdiğimiz
kimdir? En acımasız siyasal rakiplerin birlikte ağladığı bir görüntü
yok mudur ülkemizde? İri puntolu manşetlerin, kalın harfli köşe
yazılarının kalıplarını kırıp da, savunmasız ve çıplak yanlarımıza
aniden dokunuveren bir, bizi kol kola getiren, herkesi birlikte
kucaklayan, kucaklatan bir ortak sevincimiz yok mudur? Yeryüzünün
kavgalara boğulmuş, tarafgirliklere parsellenmiş acılı yüzünde, hele de
bu ülkenin coğrafyasında, o kadar çok ortak sızımız var ki, ortak
hazzımız var ki? Niye kavga ediyoruz? Neyi bölüşemiyoruz?
Siyasal
etiketleri bir düşürsek yakamızdan. Sayısal etkilenmeleri bir kenara
koyuversek... Ortak değerlerimize eğileceğiz hüzünle.. Ortak
kaygılarımızın başında kucaklaşacağız umutla. İnsanın olduğu her yerde,
insan özünün unutulmadığı her zeminde bir huzur umudu vardır,
sevinçlerin gök mavisi saklıdır.
Hayat Kısa,
Kuralları Yık,
Kolay Affet,
Kalpten Sev,
Kahkahalara Boğul,
Ve Yüzünü Güldürmeyi Başaran Hiç Bir Şeye Sırtını Dönme...
HAYAT SANA HEP GÜLSÜN.
ALLAH YAR VE YARDIMCIN OLSUN
DUALARDA BULUŞMAK ÜZERE...